31 Mart 2007 Cumartesi

haftasonu değerlendirmesi

cuma günleri neler olacak kaygısı hiç bitmez, okulu yavru kediler basar ve yapılan taramalardan sonuç alınamaz. cuma günü maketi eve taşıma kaygısı. orda pasta aldılar pasta yedim. helvalar geldi eve kandil sebebiyle. sonra geldim. gene pasta vardı gene yedim. damarlarımda akan asil kan glikoz, ekmek bulamadığımda yediğim pasta. ve geç ama çok geç herşey için. eve dönüş. cumartesi günü hep ölür. cumartesi günleri hiçbir şey yapamam. pazar kurulur, yağmur yağar, insanlar çalışır. ben saatimi saate ayarlama aşamasında. gene bir gece. kimse istemez verimsiz bir cumartesiden sonra sorunlu bir pazarla siftah yapmayı. ama elimiz mahkum işte. bir pazar akabini, ben gene proje stresinde. jüri heyecanı yıllar ve yollardan sonra gene yerinde.

bozo*

"bu durgunluğu çok seviyorum. bütün hayatımı buna bakarak geçirebilirim. ama biliyorum ki yılın 350 günü o deli dalgalar olmasa bu durgunluk olmayacak.""fırtanalar kopartıcağız, içimiz içimize sığmıcak, deli dalgalar gibi saldıracağız hayata, sonunda elde edeceğimiz iki günlük, bir haftalık mutluluk. herşeyin üzerinde. herşeye değer. bunun için tüm uğraş."
analizler, programlar, jüri. bir dilim pasta. birkaç damla. gidilmemiş ama ben de oralıyım diyen *kız.
oranın en güzel çocuğu kazıma özlem. en deli dalgası nihata selam.





"Arkadaki Gazhane görüntüsü buranın İnönü stadı oldu unu gösteriyor.. 1947 yılında inşaası bitirilen İnönü stadı'nın mimari çizimleri zamanının ünlü stadyum mimarı İtalyan Vietti Violi'ye ait. Gazhane kaldırılamadığı için tam olarak planlar uygulanamamış ve Gazhane tarafına sadece duvar çekilmiş.."


inönü 1972

290307

öngörüler, kaygılar ya da genel olarak belirsizlikler/belirlilikler üzerinden analizler ve proje süreci değerlendirildi. "neredeyiz nereye gidiyoruz" yapıldı. stüdyonun perspektifi vurgulandı. fazlı'nın doğumgünü bir dilim pasta ve gözyaşlarıyla kutlandı. emre'nin fotobloğunun tekrar farkına varıldı. böyle birtakım eğlenceli şeyler. katkı bekleniyor. evet.

bonus olarak:


mobil servis istasyonu ve lokantası (motorest) - 1960
maruf önal

28 Mart 2007 Çarşamba

-ich möchte fünf köfte! -başka sefere güzelim

irlandalılar vardı birkaç hafta önce. benim beklediğim gibi çıkmadılar pek. e ne bekliyordum ki o da var. irlandalı olup da IRA hakkında şarkı yapmamış tek grup biziz demiştir, Therapy?. dinleyin. iskoçlar mı peki? iyi güzel de niye hala büyük britanya? trainspotting den nağmeler...
mangal istiyorduk önce. duman olur, köfteler kokar, bizim de canımız çeker diye izin vermemiş mimar (başka) sinan. biz de doldurduk, kalıp aldık, top top yaptık, mercimekleri köfte tipine soktuk, kerevizleri beyaza bürüdük, eline sağlık herkesin. bu kötü olmuş yemeyeyim diye bir yaklaşım kimsede olmadı. yeter, depoyu doldurdum, şehiriçinde 100 km de yakmam gerek diyen çok oldu.
bir kere başladık durmayız artık.

çarşamba

projeye bir gün kala stüdyoda yine delirmiş insanlar mevcut. kimisi arazi maketi yapıyor, kimisi yemek dialarını özenle yaptığı kutuya yerleştiriyor, kimisi de vodka şişesinin ağzında bulunduğunu varsaydığı "mükemmel küre" nesnesini çıkarmaya uğraşıyor. bir yandan da fotoğrafı eksik maketler belgeleniyor ve "kütüp ayıları" isimli güzide eserin çekimine başlanıyor...



dia kutusu asılırken



vodka şişesi kurcalanırken



stüdyoda birşeyler oluyor

27 Mart 2007 Salı

yemekler ve açgözlülük

workshop akabininde beklediğimiz yemek faslı nihayetinde gerçekleşti...
o kadar fazla yedik ki sonra kendimize inanabilemedik. amma ve lakin herşey çok güzeldi. hatta yemeklerimizden arda kalanları da diğerleriyle paylaşarak açgözlülüğümüzü yenmeye çalıştık.
insanların "neden bu yemek?" sorularına lal kesilsek de kanımca 1. proje sınıfı ruhunu yakalamış bulunduk.. bu ruhun devamını ve projelerin, karnı doymuş oynayan ayılar olduğumuza göre artık, dökülüvermesini ümit ediyorum...
yeniden herkesin eline sağlık..
fazlı

26 Mart 2007 Pazartesi

pazartesi sindirimi




projeden önce:





projeden sonra:







enfes olmuşlar... herkesin eline sağlık

24 Mart 2007 Cumartesi

nasıl "posting" yaparım ?

bu soruyu soran varsa cevabı şöyledir:

"sign-in" olduktan sonra (nasıl olunacağı gruba postayla bildirilmişti vakt-i evvel) new post tıklanır. sonrasında yazı düzenleyebilir, resim ekleyebilir, kendinizi teşhir edebilirsiniz.

alakasız not: paylaşımlar için teşekkürler

donnerstag

bir elde fotoblok, bir elde laptop çantası, yağan yağmurda ayaklara binmiş 2 kilo civarı su yükü, pantolon paçasından. şıp şıp şıp. yağmur var. belki biraz serinledi mi hava? sınıf çok sıcak. en azından bizim için. dayanamadık. çıkışta bir yerlere mi gitsek, trafik var? karşıda oturmayı seviyorum, ilerde de "karşıda" olurum muhtemelen. 11 senedir gidip gelme. 8 senenin yüzde 80'i vapurda. herhangi birinizden daha farklı hissettirir diye düşünüyorum vapur bana. açık yerler sıralıydı eskiden. şimdi sıra görünümlü tekil koltuklar. sıkışma, yer açma kültürü gitti. üzerine oturduğumuz tahta parçaları arasında 2 cm boşluk bizi biraz daha ayırdı, yeni dünya düzeni dediklerini bu 2 cm'den çıkartabilirim. herkesin kendi koltuğu var artık! herkes daha özgür! özgürlük? cep telefonuydu bir ara...
pazartesi içelim, yiyelim. bir yandan da iş yapmayı unutmayalım.

22 Mart 2007 Perşembe

yağmurlu bir perşembe

ekinoks sonrası yağmurlu bir gün:

emre'nin photoblog'u asılmayı ve işlenmeyi bekliyor sınıfta. sunumlar kısmen yapıldı:

- actar architecture
- 3xn
- FOA
- un studio
- morphosis
- IaN+
- oma/amo
- mvrdv
- nox
- west8
- pierre du besset+dominique lyon

sonrasında arsalar hakkında konuşuldu. tomografik kesitin gizemi çözüldü. pazartesiye yeme-içme getirsin herkes denildi. tabaklar bardaklar çatallar bıçaklar plastik olsun dendi.

20 Mart 2007 Salı

sanki sakin bir pazartesi

kimse ilgilenmediğine göre burayı da şimdilik proje günlüğüne çeviriyorum. hayırlı uğurlu olsun.

evet pazartesi hava çok güzeldi dolayısıyla insanlar bahar coşkusunu çok ama çok derinlerinde yaşayıp hayatın güzelliklerini keşfe çıktılar. küresel ısınma, savaşlar, terör, ne olacak bu mimarlık gibi sıradan sorunlarla cebelleşmekten yorgun düşen vücutlar ve zihinler varoluş sorununu deniz kenarında çay içerek ve uçurtma uçurarak geçiştirmiş olabilirler. sonuçta stüdyoda sakin ve huzurlu bir ortam hakimdi. kimse fazla sorgulamıyor, sorgulayacak gibi olanlara anlamlı bakışlar fırlatıyordu..



baharın gelişi ve nevruz, terasa atılan masalarda kesilen kartonlarla kutlandı. dolayısıyla arazi maketi aşamasına geçildiği söylenebilir. mangal faaliyeti için ne tür bir köfte/sucuk pişirici aygıt ayarlanabilir sorusu bu telaşsız günde zihinleri ayrıca meşgul etti. sonra hyatt otelin çatısından bize bakan martı silüetleri vardı.. herzamanki gibi mavi gökyüzünde beyaz çizgiler gözüküyordu. onlar ki bir taraftan uzarken, öte taraftan kısalırlar...evet..çay, kahve, sinerji, hoşsohbet bir proje günü de böyle geçti. önümüzdeki maçlara bakalım.

21 mart ekinoks. 22 mart değil.